Ankara günlükleri,,
Ankara,dogdugum sehir,kendisini pek sevmem,bana yasanilacak bir sehir gibi gelmiyor,bircok akrabam olmasina ragmen beni bu sehre baglayan tek sey dedem ve anilaridir,cocuklugumun bir kismi da buralarda gecmistir,burasi kendine has garip sekilde hic bozulmayan bir sehir,hala kucuk bakkallar var,cocuklugumda ki gibi kulahta cekirdek satiliyor hala,cocuklar kendilerine garip guzel oyunlar buluyor benim cocuklugumda ki gbi,hersey yillardir ayni bu sehirde,tipik memur sehri,istanbul fazlasiyla cool)) dedemin kabristanini ziyaret etmek icin bir haftasonu gezisi yaptik ailece,anneaneminde oldugu keyifli bir gece yolculugu gecirip ankaraya ulastik. cumartesi gunu evimizde temizlik oldugundan annem bizi evden kovdu) bizde orasi mi burasi mi derken gecen yillarda yaptigimiz kapadokya gezimizde doya doya gezemedigimiz tuz golune gitmeye karar verdik ve yola koyulduk, kilometrelerce ova gectik) sonunda tuz golune ulastik,inanilmaz bir manzara vardi,alabildigine beyaz,insanin